II
Sevgili S.,
Caspar David Friedrich/ Wanderer above the Sea of Fog |
Fırtınanın yaklaştığı haberiyle yaşamaktı bir süredir
içinde bulunduğum ruh hali. Her şeyin kapanıp bir anda esintinin sarsıntı
olabileceğini görüyor ve yine de bundan gizli bir haz duyuyordum. Güçlü bir
girdap göz kırpıyor ve daha çok içine çekiyordu beni. Karanlıkların
çekiciliğine kapılmamam olası değildi… Üstelik önceden gördüğüm bir düşün
devamıysa…
Her şey Leipzig’deki konserde başladı. Derimin altına
işleyen çığlıklar Karaburun harabelerinde dolaşan ıslıklara dönüştü.
Melodilerle taşındığından olsa gerek, ıslıkları henüz sadece duyabildim.
Penumbra… Karanlıkta belirginleşir görüşüm hep… Bu gölge
oyunlarında afallıyorum. Dozu azalarak karanlığa giden bölge bile kafamı
karıştırmaya yetiyor. Özellikle bu sınırda belli belirsiz hayaletler dolaşıyor.
An’ları eğip bükerek olmadık illüzyonlara neden oluyor. Görmenin düşlemek mi
yoksa düşünmekten mi ibaret olduğunu bilmiyorum.
Kanlı canlı bir şekilde hayatıma sızıyor hayalet
sınırdan. Düşlerimde onca zamandır isyan eden…Şimdi de sınırı geçip nefesimi derinlere kadar çekip bırakıyor.
Vurgun yemiş gibi bir his yaratıyor ki durmak çok zor. Işık yok oluyor.
Karanlık bağlıyor… Ligament.
Bu şarkı zihnimde dönüp duracak, bu görüntü
derinliklerimin altını çok önce oydu. Virga…
Ayaklarını yere basmadan buharlaşan yağmur tanelerini
izliyorum. Bunun neresindeyim ki ben?
Yağmur ne zaman başladı gerçekten?
Üzerinde sarsıldığım toprağın bu dünyaya ait olmadığını
biliyor ve katılıyorum fırtınalarına…
Bu yazıya ilham veren albüm:
MØL “Jord” (42:06)
Storm
Penumbra
Bruma
Vakuum
Lambda
Ligament
Virga
Jord
MØL- JORD
Not: Bu yazı Lemur dergisinin Ocak 2019 sayısında yayımlanmıştır.
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.